
Basılı dergilerin pek çoğunun hem baskı sayısının azlığı hem de satış olanaksızlıkları düşünüldüğünde, ulaşılan okur sayısı açısından internet dergiciliğine göre şanslarının daha az olduğu görülüyor günümüzde. Ancak, uzun yıllar boyunca aynı kalitede yayımlanan, okurda güven uyandıran köklü edebiyat dergilerini bu yargının dışında tutmak gerekiyor.
Günümüzde internet ortamında yayımlanan Borges Defteri, Futuriska, Parşömen, Öykü Yıllığı 2012, Üçrenk gibiedebiyat fanzin ve bloglarında hem yeni ve öncü edebiyatın çizgileriyle karşılaşıyoruz, hem de felsefe, deneme, eleştiri ve inceleme yazılarıyla harmanlanmış öykü ve yazılarla buluşuyoruz. Ayrıca edebiyat haberleri, kitap tanıtımı ve eleştiri konusunda edebiyata ciddi katkılar sağlayan Sabit Fikir, Egoist Okur, Edebiyat Haber, İzmir’de Sanat, İstanbul’da Sanat, Bir Dolap Kitap gibi internet sitelerini ve birçok yazar/ eleştirmenin kişisel bloglarını da anmak gerekir.Bu bağlamda Yekta Kopan’ın Fil Uçuşu, Asuman Kafaoğlu Büke’nin Yazın Sanatı, Hande Öğüt’ün kendiblogu ilk aklıma gelenlerden… Bazı bloglar nitelikli edebiyat eserlerinden alıntılarıyla dikkat çekiyor; Böcek Yiyen Peygamber gibi…
E-dergilerle birlikte edebiyatın da değişmeye ve farklılaşmaya başladığı görülüyor. Edebiyatın değişmesi yalnızca dijital yayıncılığı değil; eserlerdeki yazınsal biçemin, tarzın değişmesini de beraberinde getiriyor. Yeni öyküler “flash fiction” çok kısa öykülerden oluşuyor; (en fazla 300 kelimelik); twitter’ın kısa formatından esinlenen tweetöyküler de var.
Gazetelerden öğrendiğimize göre,ABD’de “Six Word Stories” adlı sitede en fazla 6 kelimeden oluşan öykülere yer veriliyor.(Hemingway’in ünlü “Bebek Patikleri”nden esin alıyorlar.) Bugünlerde “e-posta romanı” türü yaygınlaşıyor Batı’da. Bir de “Fan Fiction” söz konusu; dünya çapında amatör yazarlar hayranlık duydukları edebiyatçının en sevdikleri yapıtını internet üzerinden yeniden kaleme alıyorlar. Bu metinlerarası çalışmadan Tolkien, James Joyce, Oscar Wilde gibi yazarlar da nasiplerini almış durumda. Gerçekleştirilenlerin çoğunu, bir çeşit amatörce çaba, eğlence ya da oyun olarak değerlendirmek mümkün.
Görünen o ki, internet ortamları edebiyatta dilin ve coğrafyanın sınırlarını kaldırıyor; amatör ve profesyonel farklılıklarını en aza indirgiyor; “yazar” ile “yazan” arasındaki nitelik farklılıklarını görünmez kılıyor. Bu durumun iyi edebiyatın lehine gelişen bir durum olabileceği, şu an itibarıyla kuşkulu görünüyor. İnternet dergisi editör ve yayıncılarının nitelikli edebiyattan ödün vermeden,ilkeliyayıncılık yapabilmesi çok önemli…
Geçmişte internet ortamında yayımlanan ve şu an arşiv olarak yineinternette hizmet sunmaya devam eden Hayalet Gemi, Mavimelek, Havuz, Anafilya gibi
e-dergilerin edebiyat sanatı açısından gerçek bir hazine olduklarını da belirtmeliyim.
Şiirde nitelikli çalışmalar sergileyen az sayıda e-dergi var bence. Şiir Dalı’nın bu mecrada güzel çalışmalar sergileyeceğini umut ediyor; giderek unutturulmaya ve değersizleştirilmeye çalışılan şiir sanatının ve poetik metinlerin yeniden güçlenmesi adına sevinç duyuyorum.
Başarılar dilerim.