dünden kalma iki balık sevişmesi gecenin gözünde
yorgun ıslak bir ürperti sonrasında zaman
düşmemişken güneş şafağın rahmine
ay haresi kırılganlığındayız
suyun karasında
susuyoruz
lodos yüklü kayıklar geçiyor içimizden
eftelya’nın lirinde tufan
gözümüzde bir batığın sızgınlığı
üşüyoruz
mercan saçlarıyla örtüyor üstümüzü deniz
kalbimizde anaç dudakları
en uzak limanlardaki gemiler
gönlü denize düşmüş kadınları selamlıyor
aşk yengecin bacağında iki kıskaç arası
kalbim diyorum kalbin
su kadar apakız su kadar duru
kurulmamış soframızın konuğuyuz
içimizde bir iskorpit sızısı
esirgeyip bağışlayan aşkın adıyla
dudaklarımızda iki yeşil zeytin tanesi
gecenin kalbinde paramparça nar
yaktığımız cehennemin meyvesi
susun bizi !