Karanlığa
masa kuran gölgeler
Büyütüyor
silahların ağzını
Gömüyoruz
el parmağı ucunda
Göğsümüze
karanfil
Bir
kurşun şakağında akşamlar
Cellât
oluyor içinde çocuğa
Bundandır
sevdamızı rafa kaldırmış tanrılar
Oysa
güneşe sıçrayan adımla
İnce
duygular sarmıştık kentlerde
Ağzı
soylu insanlar ki uykusunu bölerdi
Başıboş
bir ses için
Şimdi
inmiş aramıza bulutlar
Bir
yağmur geçiyor üstümüzden
Bir
sis gelip diğerine karışıyor ışıksız
Yollarda
pusu bekliyor
Çiçekleri
solduruyor yazgımız
Sessizliğin
çoğaldığı sokakta
Güzel
bir çocuk korkusu
Canımız
ağzımızda