''Ey
şair öl, değerini bilelim'' ŞİİR DALI E-DERGİ
…
Isırılan elmanın kararan kabuğu
…
Yüzümdeki suyu çekip alıyor
Daha da beteri bana bunun
Değersiz bir su olduğunu hissettiriyordu
Ben ki onu soluksuz kalarak daldığım
Derin ve gölgeli, kumların dönendiği bir suda
Batık gemiden kırık dökük eşyalar çıkarır gibi
Vurgun yemiş de rengini öyle bulmuş
Buruk, baygın elma şarapları içer gibi
Bir bulutu denizin ta dibine çekip
Henüz üç yaşındaki denizkızlarının
Üzerine ak yorgan yapıp örter gibi
Kendimi yabancılamış da, sonra o yabancıyı
Her şeyden çok, her şeyden başka benimsemiş
Ve ben göğsümden an önce bir alay kuş uçurmuş
Gibi ferah, aydınlık bir aşkla seviyordum onu
Şimdi her anımda anlıyorum bunu
Birer cam kırığı oluyor yüzüme çarptığı su
O, dal dal kopardığı elma ağacıyla
Geceye dipsiz kuyular açıyordu
Benimse güne söyleyecek sözüm yoktu
İpek uyku ipek uyku ipek uyku yanıma gel
Beni ara, beni bul, beni ağlat ipek uyku
Canımı acıtıyor
Bir gözümün kuruyan buğusu
Ötekinde hep o çiçek tuzu