''Ey şiir, hayatına al beni söyleşelim.'' ŞİİR DALI E-DERGİ
Yakardık
kalbimizi dalıp birbirimize
Açar
yuvalarının gözlerinden korkardık.
Ne
ateşten duygular coşkusu içimizde
Karışarak
akardık esrimiş öyle cesur
Günahlar
tene hürmet yasaklar itibarsız
Aşkın
çekimlerine yay gibi kulaçlardık
Âşıktık…
Sanki
bizden cesurdu kalbimiz gözlerimiz
Yoktu
tenin üstünde çarpıntılar korkular.
Ne
güzeldi gözlerinde o inanılmaz hüzün
Yanağıma
sıralanan tanelenmiş saf sular
Duvarlar
kuştur uçar tavanlarda bulutlar
Kanatsız
göğe erer sonsuza karışırdık
Âşıktık…
En
çok aşk öyküleri sarardı nasıl sıcak
Çevrilen
sayfalarda sevinçli genç bakışlar.
Hayal
mi dalgınlık mı silgi mi üstlerinde
İki
ülkesiz tohum kayalara tutunan
Bir
korkar bir ürperir bir siner dağılırdık
Âşıktık…
Kirpiklerim
titrerdi adını duyduğumda
Her
kapı çaldığında dişlerini sıkardı.
Gözü
pek iki ürkek çılgın çekingen
İzlerdik
kanayarak iki kalp sahnesinde
İçimize
gizlenip yüzünde ki o dansı
Hem
güler hem ağlardık
Âşıktık...
Bir
güneş ülkesinde sanki buzdan bir hülya
Bir
iç çekiş hüznüyle dalardık rüyalara.
Titreşen
iki serçe sokulup tenden tene
Kavuran
arzuların kutsal ibadetinde
Bizi
alıp istekle yanan ten üzerinde
Öyle
soluk soluğa ateşlerin üstünde
Sevişmekten
solardık
Âşıktık...
Aşk
iksiri damlardı gözlerden kalbimize
Ter
dökerdi yüzümüzün utangaç şakakları.
Aşk
güzel, yaşam ağır, seviştikçe umutsuz
Kesilirdik
yaşamın damak lezzetlerinden
Bazen
şair duygular bazen bir kuraklıktık
Biliyorduk
biz bize sonsuzca imkânsızdık
Âşıktık…
Belki
de bunun için o bana öyle vurgun
Belki
de bunun için ben ona öyle düşkün
Çekilip
tenhalara aşkımızla doyardık
Âşıktık...
Say
ki iki karınca telaşla yuvalara
Kokular
taşıyorduk o anlardan çalınmış.
Son
demde ömrümüze çiçekler versin diye
Kalır
diye kalbimiz bir kıtlığın içinde
Her
anıyı kutsayıp içimize yığardık
Âşıktık…
Ne
istenen ne sevilen bu yaşta
Bir
gecenin yarısı dalıp karanlıklara
Onu
düşünüyorken elimde bir sigara
Bu
yalnızlık içinde bu yoksun ıssızlıkta
Şimdi
bize sorsalar yine bize koşardık
Hiç
kaldık…
Artık
anılar sisli bu sırlı hatıraya
Teselli
mümkün değil avutmak yalan söyler.
Zaten
dünya bir tuhaf baktığım yer karanlık
Bir
makberin zifirden hicranı var içimde
Hangisine
yetişsin, çığlığım
Bir
ağızlık…
Biz
bu aşkla arındık
Aşk
içinde o aşk kadar masumduk
Seven
kalplerden değil
Seviştikçe
doyuran tenimizden ayrıldık
Aç
kaldık…