Genel Yayın Yönetmeni : MAKSUT KOTO Editör : ENSAR SARGIN

AYLARDAN ŞİİR YILLIKLARI - MAKSUT KOTO

''Bizim sevdamızda namus vardır, gözlerimiz fahişelik yapmaz''          ŞİİR DALI E-DERGİ



Edebiyatımızda bir yılı daha geride bıraktık. Bir yılda çıkan şiir kitaplarının ve de dergilerde yayımlanan şiirlerin değerlendirilmeye alındığı yıllıklar teker teker çıkmaya başladı. Anlayacağınız, aylardan yıllık ayı. Bereketli bir piyasadan bahsedeceğiz. 

Yıllıkların işleviyle hizmet ettiği alan arasındaki uçurum gün geçtikçe artmaktadır. Yıllıkları hazırlayanların şiire dair beğenisinin öznesi, nesnesi, yüklemi, tümleci nedir? Bu durumu birçok okuyucu merak etmektedir. Oldukça öznel bir tutumla hazırlanan yıllıkların hangi edebiyata hizmet ettiğini de sormamız gerekecek? 

Yıllıkları hazırlayanların şiire dair geçmişlerini merak ediyor okuyucu. Yayınevine sahip olmak, yayınevinde editör olmak ya da dergi sahibi olmak hiç kimseye yıllık çıkarma hakkı vermez. Hiç kimse şu şiir kötüdür, bu kitap kötüdür diye küçümser cümleler kuramaz. Bireysel beğeniyle hazırlanan yıllıkların edebiyatımıza hiçbir fayda vermeyeceğini anlamanız için şiirin ölmesini beklemeyelim! Birkaç edebi terim kullanıyor olmak, şiiri bilmek değildir. Ya da belli bir çevreye sahip olmak edebiyatın kalbinde olmak değildir. Sahte kalplerde, boş nefesler alıp verenler şiire en büyük kötülüğü yapmaktadır. 

Yıllık çıkarmak popülerliği arttırır. Daha çok yandaşınız olur. Söz sahibi değilken söz sahibi olmaya çalışırsınız. Bir bakıma, avuntu edebiyatında bulursunuz kendinizi. Birileri sırtınızı sıvazlarken birileri de pohpohlar. Olan şiire olur… 

Yıllıkların birçoğu ahbap-çavuş ilişkileriyle hazırlanır. Birçok iyi şairi o yıllıklarda göremezsiniz. Ve gereksiz birçok tartışma da bu yıllıklar üzerinden yapılır. Yıllıkların işlevinin sadece zamanı doldurmaktan öteye gitmeyeceğini söylemem gerekir. O kadar yıllık hazırlandı, kim hangisini hatırlıyor? Şimdi sorsam, şu yıldaki yıllıklarda kimler var? Bunu hiç kimse hatırlamayacaktır. Önemli olan tarihe kalıcı, hakiki eserler bırakabilmektir. Bu işi de antolojiler tam anlamıyla yerine getirmektedir. Antolojileri de birçok okuyucu bilir. 

Yıllıkların da, antolojiler gibi, edebiyatımızın belli bir zaman aralığını değerlendirmesi gerekiyor. Usta şairlerden oluşan kalabalık bir kurulda bu değerlendirmenin yapılması en doğrusudur. Bu durumdan kimsenin yakınmayacağını, adaletin sağlanacağını rahatlıkla söyleyebilirim. Aksi halde, birilerinin rantı doğrultusunda sürecektir bu durum. Ve her yıl, yıllık kaosu bir çok kişiyi birbirine düşman edecektir. Kutuplaşmaları arttıracaktır. Şiirin gelişimine değil tam tersi gerilemesine çanak tutacaktır. 

Bir başka soru; neden usta şairler yıllıkları hazırlamıyor da başkaları hazırlıyor. Ya da neden usta şairler yıllık hazırlamayı bıraktı? Sanırım, yıllık kirliliğinin yaşandığı bir ortamda hiçbir usta şair yıllık hazırlamayı istemiyor. Gittikçe çoğalan ve de çoğalacağını düşündüğüm yıllıkların içinde bulunmak istememeleri de normal. Fakat, bu kirliliğe birilerinin dur demesi gerekiyor. Farklı çözümler bulunması şiire en büyük yarar olacaktır. 

Yıllıkların ekonomik yanına da değinmemiz gerekiyor. Okuyucu yıllıklara ilgi duymaktadır. Bu durum daha çok yayınevlerinin işine geliyor. Ne kadar çok ilgi o kadar çok para demektir. Birileri çarkını iyice döndürürken, olan yine şiir okuyucusuna oluyor; rafına içinde şiir olmayan bir kitap daha eklemiş oluyor. 

İyi şiir ya da kötü şiir değerlendirmesinde bulunmak, kimsenin dilinin ucunun haddi değildir. Bir şeyi yaparken çokça düşünmek gerek… Ben, şiirin bana vermiş olduğu vicdani görevden ötürü bu yazıyı ele aldım. Ya siz…?