ezginin günlüğü’nü tutar yol,
uzandıkça
sere serpe mesafeler, ne
geceler kösnür
hanımeli dolandıkça şizofrenk
kıyılara
bir bağırsam pir çağırır
sultan
abdal türküleri tutsak alır
dilimi
serde sivas’lılık varsa
güneyde de olsan
bir çivi çakılır duvara
b’ağlama için
sen hanımeli, sıcak tutmaya
bak, elim
üşür mesafeler azaldıkça, ilk
kuşların gelişi
yaklaştıkça kar basar al
yalnızlığı
ah, bu kuşların kaç tanesi
düştüyse kanatlarının altına
o kadar ertelenir çocukların
ilkyaz sevinci
yollar.. kavuşmaları olmasa
ucunda
ne yollar sırça odalarına
yüreğin
ezginin günlüğü’nü tutar yol,
okundukça
yeni notalar eklenir hayat
portesine
bir gün konulur sus işareti