işte bak, ellerin nasıl ağlamaklı
ve sözler bir ölünün heybesinde
gibi sallanıp durur an
rüzgâr hangi boşluğu doldurur
işte yaz dedik, hani ergen bir sarı
ve köhne heceler ve soytarı kâğıt
gibi silahlanıp vurur zaman
dünya, aşkı nereye kondurur!
ellerindir, işte ne amansız yangın
taş kesilir, çıkar kalp kalp içinde
gibi dallanıp durur kan
yüzün hangi yokluğu soldurur
aşk aşk içinde!
işte bak, ellerim nasıl ağlamaklıve sözler bir ölünün heybesinde!