Dünya
görüntüsü dünya görüntüsü Dünya
gürültüsü
çağıldayan bir cenaze arabası sanki
üstünde
siyah yokluk örtülü
avizelerde
konuşmuşluklar
sözlenişler,
serzenişler
gençlik
mumları
aşkın
memeleri sonsuz
acının
üstüne yatmaya
çimenler ve
dikenler
dikenler ve
dikenler
sağır bir
gelinin ellerine bakan
ıslak
kokuların ardı sıra kaçan
tertemiz
kalbini sıkıca asıp
tekrar
terlemeyi bekleyen
elleri gün
ışığı görmemiş bir ev
gelin ki
yazgı dikecek
söylenileni
yapmalı bazen
söyleyen yoksa
da yapmalı
geceden
sıyırmalı gençliği
bu ayrılığı
saksılardan sökmeli
bitli bir
kadın düşüncesini
şöylesine
susup yakmalı
bir cıgara
yakar gibi enterasan
denize
bakıp bakıp
sandal
mesafesini ayırt etmeden daha
bulutlardan
bir işaret gelmeden
iç
ayaklanış, kara buse
yalım sevda
bırakın dönmesin
ağzı
geceleri perdeli uyuyan
yangın
yerleri dökmüş dizler arasında
saçında bir
nöbetin tutulduğu dudaklar
kir
sunumları, yagaz delirmeleri
gizli saklı
söylenmeyen sözler
yalanlar
Dünya
sürüntüsü dünya sürüntüsü Dünya
süprüntü
bir korkuluğun uzaklaşma isteği sanki
her çocuğun
ezbere öldüğü yerde
kurdele
gibi yakasında.