
sana gelen rüyaları severim
sessizliğini taşra yalnzlıklarının
dönsün zaman
taşranın sessizliği uzasın akşama
sarhoşluğuna sabahçı fesleğenlerin
suskunluğuna
son peşrevde uzayıp gider martı çığlıkları
rüyanda göğsün kabarır dudakların irkilir
kuzeyde rutubetli sokaklar kadın hıçkırıkları
saçlarına işleyen beyazı da severim/dağlarını
dağlarında gezen ceylanlarını
bir yaprak daha düşer kalbimden
çözülmez dertlerdeyim ey yar
ömrün vakti çoktan geçti
yorgunum
gelincik tarlalarında yalnız ceylanlar gezer
hasret türkülerine dert olur ayrılıklar
alnımı dayasam göğsüne denizler boranlanır
dermansız dertlerdeyim ey yar
elvan elvan kokun gelse uzaklardan
göz susar, söz susar, yürek ayaklanır