Genel Yayın Yönetmeni : MAKSUT KOTO Editör : ENSAR SARGIN

HÜSEYİN PEKER İLE SÖYLEŞİ - ENSAR SARGIN

''Herkese birer şiir dalı uzatıyoruz. Siz neredesiniz? '' ŞİİR DALI E-DERGİ


































ENSAR SARGIN : Neden şiir?


HÜSEYİN PEKER : Sevgili Ensar, bu sorunun yanıtını veremez ki insan; tıpkı tanımadığı bir kıza aşık olup ömür geçirmek gibidir, bunun yanıtına yaklaşan şey. Şiire isteyerek bulaşılmaz, o kendiliğinden gelir, bazen de yapışır: dudak aralığı gibi.

ENSAR SARGIN : Şiirin sizi yazdığı zamanlar oldu mu?

HÜSEYİN PEKER : Kastedilen şey şiirle karşılıklı alışverişse, elbet paslaşırız. Bazen yer değiştiririz, paslaşırız. Onun sevgilisi benim olur, benimki onun. Ben zevk alırım, o boşalır. Şiir bu! Yer değiştirmeyi sevecek kadar oynak ve değişken. Ben çoğunca şiir yaşar şiir konuşurum. Kimseye duyurmak için de yapmam bunu. Bir çeşit: alıştırma!

ENSAR SARGIN : Şiir dünyanızda değişen şairler ( kabul ettiğiniz ya da reddettiğiniz) var mıdır? Niçin?

HÜSEYİN PEKER: Ben çok şiir okumaktan yana değilim. Çünkü etkilenirim. Onların odalarını, görüşlerini gözetlerim. Şiirle ve şairle kaynaşmam an meselesidir. Bu yüzden dergilerde çarpıcı bir şiir veya dize gördüm mü, bir daha okumam. Tek okuyuşta uzaklaşırım. Bazen ikinci kez okuyup ağladığım şairler olmuştur. Ece Ayhan arada mekanik gelen o şiir duvarlarını, Cemal Süreya'nın kelimeleri saltanat haline getiren şiir dövüşünü, Melih Cevdet'in düşünceyi allayıp pullayıp sanat haline dönüştürmesini, Edip Cansever'in sokaktan toplanmış mitolojik uzantısını ve votka tırmanmalarını.. daha sayayım mı? Orhan Veli'deki çetrefilli düzlüğü, Nazım Hikmet'teki engin belleği sever taparım. Küçük İskender'i de çamuru yontar gibi kelime ve anlam yontmasından Ataol, İsmet Ö. vb. şairleri bazen tek şiir, bazen tek dize aralığından beğenirim. Ama dedim ya az okurum. Okudum mu fazla etkilenip sokaklara taşıyorum. Şiir beni iğneliyor. Yara açıyor.

ENSAR SARGIN : ''Şiirin kalbi imgedir'' anlayışına katılıyor musunuz? Niçin?

HÜSEYİN PEKER : Şiirin kalbi imgedir de niye imgenin kalbi şiir değil sanki? Şiirin orta yeri imgeden düzen alır, boy alır; serpilir. İmge şiirin suyudur, döl yatağıdır. Dümdüz anlatılan bişey, gazete yazısından farklı olsun ister şiirde. Dolambaçlıdır. yırtıcıdır şiir. Boğazında yara açar adamın.

ENSAR SARGIN : Şairlerin postmodern şiirin etkisine kapılmalarının nedenleri nelerdir?

HÜSEYİN PEKER : Anlata anlata, anlatılanlardan bıktı şair. Karmaşık yollar deniyor. Bir çeşit fantezi peşinde. Üstten öpüyor şiiri. Alttan kucaklıyor. Zevkini arttırmak üzere her türlü çekişmeyi yaratıyor, yazma süreci ile arasında. Postmodern olabilmek işin püf noktasıdır. Ama yer yer. Çoğunca.

ENSAR SARGIN : Günümüz genç şairleri sizce ne yazıyor?

HÜSEYİN PEKER : Günümüz genç şairi çeşitli azizim Ensar. Kimi ülkenin öteki ucunda yağmurlu odasında öf püf, tedirgin bir yürekle yaklaşır. Açılır babam açılır. Şiiri dopdolu. Diyeceği şey çoktur.
Bir o kadar da alınır. Kimisi Cihat Duman gibi üst kademe iş yapar. Şiirinden aldığınız parçalarla modern yapıda ev kurarsınız, oda açarsınız. Kimi Ali Özgür Özkarcı gibi geniş soluklu, başkaldırıcı
ilahlardan ses alır.  Şakir Özdoğru vardı örneğin. Özgür Asan var bunlar farklı çocuklar.Seçil Özcan var. Halil İbrahim Özbay, Yavuz Türk, Bülent Parlak, Gökhan Arslan, Ramazan Parladar, Murat Çakır (Van'dan) fena mı bunlar?  İlker İşgören, Onur Sakarya vb. 

ENSAR SARGIN : Söyleşi için teşekkür ederim. En son olarak sohbetimizi hangi dizelerle sonlandırmak istersiniz? 

7- Ben Rimbaud'u tanırım. Seferis yol arkadaşımdır. Blaise Cendrars amcam olur. Kavafis cüzdanımda bir resim. Ritsos mahalle komşum.  Ama bir dize istersen intihar eden yeğenim Cesare Pavese'den veririm:  'ölüm senin gözlerinle gelecek' Ben teşekkür ederim yağmur ormanlarına.