ELMALI
DAĞLARI
Ceyhun Atuf
Kansu’yu saygıyla anarak
I.
Kentlerden
uzak köydeyim
Yıldızlardan
dağlardan
Söylenmesin
fazla söz ettiğim
Anamdan
doğalı
Karlar
içinde kıl çadırlarda
Yıldızların
kucağında yıldızlar kucağımda
Dağ
çocuğuyum ben yıldızların çocuğuyum
Pamuktan
dönüyorum akşamlarda
Tarlalardan
zeytinler yüklü dağlardan
Silinmiyor
hâlâ çocukluğum
Türküler
söylerdim geceleri
Ardıçlar
içinde yıldızlarla
2.
Sana
varabilmem
Atın
kişnemesine
Kelebeğin
uçmasına bağlı
Nergisin
çocuk güzelliğini vermesi
İlle de
sevmesi beni
Ah… ülkemde
.........................
........................
Sabaha
Güzel bir
bahara sevdiğim
Şafağa
uyanmaya bağlı
Sana
varabilmem
Sevebilmem
taşların kuytusunda
Imıkça bir
yerde
Seni
kucaklamak
Yürümek
yıldızlara doğru
Sabah
yıldızına
Hele
sevdiğim su ol çağla dağlarımda
Yarpuz
ol su başlarında
Sineğen
kuşları ol uç
Saklanma
Yumruğunla
usunla vur hele bir
Araya ne
dağlar girer ne ecel ne ayrılıklar
Sana
varabilmem sevgilim
Şafağı
kucaklamamıza
İnanmamıza
şafağa
Yel kuş olup
uçmamıza sana
Tepelerde
koşan çocuk gibi
Gecelerde
yıldızlar gibi kayarak
Yavuklumun
işlediği yağlığımla
Sana
varabilmem
Ayrıkotlarının
sökülmesine
Bir ekmeğe
Çalışan
yeğenimin kavgasına
Kavga
tutmaya halkımı çağırmaya
Kısraklarla
Çocuklara
sana varabilmem
3.
Ben bilmez
miyim acımın pınarını
Benim sevdam
var dağlarımdan
Dirhem
dirhem birikmiş halkımdan
Şiirimle
söylemek istediğim
Yorgunluğumun
çayını içemiyorum
Ellerim
ayaklarım işimizin sızılarıyla sargılı
Bağıracağım
Bağıracağım
Ba- ğı- ra-
ca- ğım
Bağırıyorum
Yıldızlara
bakıyor dağlarda oğlak güden çocuk
Tarlada
susam yolan bacım
Kulaçlarımın
ucunda
Yıldızlarla
balık topluyor ağım
Vurmuş
türkülerini işçilerimiz
Yıldızlara
Bir meşenin
dibi
Duvarının
dibi fabrikanın
Mutlaka
dayanak bana dağlar
Dağlar
mutlaka
Ne deli
poyraz ne deli ayaz
Yaylada kıl
çadırlara akan yıldızlar benim
Dağlarımdan
Yıldızlar
yüklü türküleri haykıran
4.
Ben o
söylediğin meşelerin altında büyüdüm
Çorlar
çintikledim salep çiçeği sevgileriyle
Büyük ağır
gecelerin uykularında
Bir dağım
senle
Yeşil bir
fidan defneden
Ağır akan
ırmak türkülü
Ben beni
verdim dağlara
İz süreceğiz
Mayakovski, Lorca
Neruda ve
Nazım’la
Kürneğimizden
sevdalarla boşanacağız dağlara
Yollara
vurmuşum ben beni Elmalı Dağlarına
Sevdamız
ağır akan ırmaklar kadar durağan
Karın
ayazında kızıl bir şafakla
Yıldızlara
varan
Anason
tarlalarından elma bahçelerinden
Varacağım
Beraber
okuyacağız akşamdan sabaha
Antalya
kentinin bir sokağında
Buluşmaya
ayaküstü
İplik
fabrikasındaki işçilerden
Bebeğimden
Şiirimizden
söz açmağa
5.
1970 yılı
ocak ayında
Managua’da
iki kişi
Yiğit bir
direniş örneği verdiler
Öldüler
cephaneleri tükenince
Benden beş
yaş küçük
Öldü Rugama
Öldüremediler
dağlarını dağların türküsünü
Suya banan
meri kekliğini
Yüreklerinin
türkülerini anaların oğlanların
Öfkeleri
çeliklendi Nikaragua halkının
Türküsü ve
halkı
Dağları
ölmedi
Biz ölmedik.
(Türk Dili
dergisi, sayı 321)