'' Kendini geçemeyen gölge beden olamaz '' ŞİİR DALI E-DERGİ
5. içtik mi? –aynı
gökyüzünün altında sizinle, ıssızlık masasında
sevgi tadında bir
kadeh güneşli şarap, eritirdi karlarımızı, gelseydiniz,
kalp evlerde taze
bakışmalar buğulasaydık camlara, birlikte
kahkaha vazosuna,
nefeslerimizi gül bırakabilseydik, keşke!
hiç değilse sıyırıp
geçseydi dokunuşlarınız, parmaklarımın ucunu…
4.
şahdamarlarımdaki? –çağ kesiği! akan? –ürkü! kanhıraş…
şaşkın bir
kelebeğim, kırmış beni konduğum dünya kırı. ki,
esen her zelil rüzgârda,
feci düşmüş gözümden tutunuş!
savruluş? -hiçliğin
dibineyse, kılıyorsa kalbimi darmadağın, iyidir…
3. anladım?
–geçerken uğramışım şehrinize, caddelerinize,
parklarınıza, soğuk
lâleler dikmişsiniz, bana göre değil!
nerede sıcacık
kavrayışınız; tutuşunuz ruhumu, yara onarırca!
2. eski,
eskimeyendi hani? –yalan! çabuk unutuvermişsiniz;
elmayı ikiye
bölerkenki, buselenmiş içtenliğinizi! hayııır,
1.daha çağırmayınız
sizli yokluklara: şok şaşırırım, yolumu
0. yokşehir, temmuz 2010
ben herkesin
kızıydım bir zamanlar
pointimi pergel yapıp boşluklara daireler çizerdim
kalbimi annem ellerimi babam yapıp kendime yakalanırdım
her kız siyahın ve kesiklerinin göçüdür sonra anladım
şimdi bütün defterlerim paranoya ise lütfen beni kırmayın
ben dağların anahtarını bir tek anneme bırakacağım
annem ki korkunç dağ bilgisi kalbi ve anahtarı elinde
kendi evinin kapısını bile zorlamaya utanır
ben herkesin kızıydım bir zamanlar
annem hep evde durmamı istedi, sevaba ev derdi
babam kırmızı kedileri olan kitabevlerine götürürdü beni
babam şiir ve sinemalardan yapılmış bir günahtı hep
Allaha Metin Erksan allahsızlığa İlhan Berk derdi
geceleri istiklâl caddesi’ne çırpılmış cennet diye çıkardı
şimdi bütün defterlerim panik atak ise lütfen beni anlayın
ben bozlak rengi bu şehri bir tek babama bırakacağım
babam ki, beline doladığı kırk anahtarlı bir kuşakla dolaşır
kırk insan kırk bir yarasa öldürse de sabaha silahından utanır
ben herkesin kızıydım bir zamanlar şimdi kendim bile değilim
aşk beni öylesine sapladı ki kendine bıçağa ne derim
parmağımdaki yüzüğün altı nakış nakış Dersim
ah, kanaviçemi geceye düşürdüm anmeme söylemeyin
ah, babam düğünümde Mayakovski okusun Neşetçe sussun
Ahmed Arifçe küfretsin isterse, yeter ki ağlamasın!
Ben herkesin kızıydım bir zamanlar, k’ân ve zaman…
Beyoğlu, 27 Mayıs 2012
SERAP ASLI ARAKLI
(Zalifre Yazıları, Haziran/Temuz 2012, sayı:15)
(*) İlhan Kemal / Yağmur Konalgası / kanguru yayınları / Sayfa, 47