paslı bıçak yaslı dal can çırası
hayallerin yıkımını çınlayan mevsim
kundaklıyor gözümün bebeğini
yağmalanmış bir ülkenin öznesi
gibiyim asi bir coğrafyanın kederine ilikli
postal izi, gemilerin batan yüzü
ziyanımı arşivleyen ayna
siyanürlü geceyi örtünüyor kalbime
boşunalık duygusu bir elimden ötekine
çırılçıplak kalıyor üstüme
anıların işgali altında ekşimsi gün
en içerlerde kayıp yılların dokusu
rüzgar boylamlı ateş ve yanan su
ertelenmiş yaşımın tortusu
uğunuyor alnımın çatlayan damarında
suskunluğun donduğu kentler içreyim
ne bir çözelti ne bir ürperti göz kırpan
şair ki; sancıyan yanlara kapalı gişe
ağzının kilidini açmıyor hiçbir imge
ey fırtınadan feyiz umanlar
dünyanın genzi kan yanığı kokuyor
ağlayasım var
yine tersinden giydim kendimi