12 Kasım 2006. Tarihi belki unuturdum; Arif Damarın bana
yazdığı şiir olmasaydı… Salihli Şiir İkindileri’nin otuz altıncısı yapılıyor ve
ben şair bir arkadaşımın daveti üzerine gittiğim Şiir İkindileri’nde, hem
Veysel Çolak hem de Arif Damar’la tanışma fırsatı buldum. İzmir Karşıyaka’dan
giderken belediyenin tahsis ettiği otobüste Veysel Çolak ve başka şair
arkadaşlar da vardı, o yıl Salihli şiir ikindilerinin onur konuğu rahmetli Arif
Damar’dı. Onunla güzel ve ilginç bir tanışma yaşadık.
Duruşuyla soğuk, kasıntılı tam bir öğretmen edası… Uzun zaman konuşmadık, yanına yaklaşmak cesaret isterdi tabi. Sonra
sonra onu tanıdıkça bunun böyle olmadığını anladım. O, aslında şiirlerinde
çokça kullandığı “İPEK” kelimesi, evet
işte tam da buydu! O sert duruşun ardında ipekten bir ruh taşıyordu; yaşamdan
aldığı acılara rağmen insani, duygusal ve duyarlı yanını. Atölyeye her gidişimde onun ağzından çıkan
her sözcük benim için bir dersti, o
anlatırken salt şiir değil, hayatı da anlatıyor ve yaşamdan kesitler veriyordu.
O, zamanın izinde yürüyen, içkinleşmenin rengiyle imgeye ulaşmanın hazzını
yaşayan bir şair. Dünyanın acımasızlığı karşısında imgelerini, sözlerini
damıtarak yaşama sunuyor. O, dünyanın yüreğinde kıvranıyor… “Hayat kadar
dağınık hayat kadar örgütlü” …
Şair aşk’ta yaşar, yazar; devrim’de yaşar, yazar.
Yaşadıklarının, gözlemlediklerinin bir göstergesidir yazdığı şiirler. “Bir
mendil gibi taşıdığımız/ bize şiiri yazdıran acılık.” Çok şairin özellikle “şiir tanımsızdır.”,
“şiirin tanımı yapılmaz.”, “tanım sınırlayıcıdır.”, “çıkar yol şiiri
tanımlamaktan vazgeçmektir.” gibi savları karşısında, “felsefik'' bir yaklaşım
ile “şiir tanımlanamaz” demek yeterli değil. Çünkü var olan her şey
tanımlanabilir” der ve şiirin bir bilgisinin olduğunu, bu bilginin öğretilebileceğini
savunur. Çoğu insanın haksız olarak ve gelip atölyede bir kez bile bulunmadan
söylediği şey, atölye çalışmalarında katılımcılara kendi şiirlerini empoze
ettiğidir. Oysa bu güne değin atölyede bir tek şiirini bile okutmamış ve okuyan
arkadaşlara da karşı çıkmıştır. Benim gözlemlediğim bilgiyi saklayan değil,
paylaşandır Veysel Çolak… Hep söylediği gibi Veysel Çolak için “Şiir yaşamın
diyalektik toplamıdır.”