bağırdı kadın- sıcak söz ısıtın, vakti geldi kentin, doğum yakın
iki yana açtılar bacaklarını, rahim ağzı dört yol, en işlek
yalnızlık
bir kadının gözlerinin içinde filinta gibi dipdiri bir ayrılık
gitme, bütün kent bunu bekliyor, radyo istasyonları bile hazır
terk edilenler için pasajlar, şarkılar, ve üçüncü sayfada cinneti
gider boğazına atlarım ipin, kalmak da ne soğuk bir başına
bağırdı kadın- derin derin nefes al ey deniz, yırtılıyor işte
damarların
kadının elinde bir matem tıkırtısı, silinmiş bir elin geçmişi
başka manzaralar çarpıyor kafasına, yepyeni hikayeler yazılı
içtiği çayda
gitme, herkes kendi acısını başkasına yükler sonra, bak trenler ne
güzel
meydanlar var geçmek için, sevişmemiz için yataklar
gidersen dünyaya çengel atarım, asarım bütün bildiklerimi oradan
bağırdı kadın- bak başı göründü işte dayan sonuna geldik
kentin açık bacaklarından, en işlek yalnızlığa aktı milyon insan
kadının saçlarından yontulan zaman söndürdü bütün ışıkları
sus- bir orman böyle de büzüşür
sus- bir kentin doğasındadır görmek bütün ayrılıkları
sus- aklım hep terk edilende kalıyor demeli şair
terk
ederken sevmediği şiirlerini
bir söz hepsinden uzun boyluydu,
kentin terini sildi meyhane, çeyrek ay taktılar
adamın elinde bir doğum belgesi gibi parlıyordu şiirler