- Ahmet UYSAL için -
kana çalıyor şarabın kırmızısı
beni benden alıyor
uysal bir şiir usulca kanıyor içimde
ida küskün
ida mağlup
hektor gibi bana bakıyor
tanrılar tanıklığıyla bin yıl
konuşmuş
bin yıl susmuş ida
tahtaların biçildiği günlerden
fetih sağanaklarından
bir dal bugüne eğiliyor
homeros
şiirin ve söylencenin atası
bıraktığın destana el veren
o yediveren
o katmerli gül
solmuş bugün
haberin var mı?
ay ürperiyor uzak uzak
ötelerde bir kuş ötüyor
ritmi aksak
sesi ebruli
karanlıksa karanlık
o bizi konuşacak
ahmet abi
ne çok şiirdin sen
çocuk içtenliğiyle sevincini söyleyen
öksüzlüğü hıçkıran
bulutun peydahlanırdı dağların
üstünden
gökkuşağın kamaştırırdı gökyüzünü
yağmurların yağardı
şimdi nasıl desem
çanakkale-balıkesir arası
kaç mil özlem
kaç kilometre ayrılık
ve ne kadar yaşama sevinci
biliyor musun
orda o deniz öyle duracak yine
senin yokluğunu gizleyerek
yine kıyılara vuracak dalgalar
yine kumlarda olacak o güzel kadınlar
midilli mahzunluğu ufukta
ahmet abi,
kırlangıçlar yine yuva yapacak saçak
altlarına
ve sen
gizili gizli
hep geleceksin
gördükçe üzülme yalnız
küllere belenmiş gülümsememiz
senin yokluğundan
şu
eksik sevincimiz