Genel Yayın Yönetmeni : MAKSUT KOTO Editör : ENSAR SARGIN

KARIM BALIM PETEĞİM - NEVZAT KONŞER

‘’SELAM OLSUN O SONSUZ AŞKLARA’’  ŞİİR DALI E-DERGİ





yavaşça açılan sözler koca ağızlı
ben harflerin ısınma mevsimindeyim,
olgunlaşmasında kalbindeki meyvenin.

omzuna konuyorum, omzun bir dağ
yüksek bakışmalar için bir dağ
uçurumla birlikte yuvarlanmak için bazen!

oysa orada ellerin ne kadar uçsuz
uzanır gibi coşkunun penceresine.

saatleri yırtıyorsun, saatler kirli
uğraşma, o hüznün çöpünü sabah alır çöpçüler
hüznümüzün kokusuna konar bir kuş
ölür kısa zamanda!

işte sen, işte ben, öylesine maviyiz
gök mavisi, kıvılcım mavisi, hasret mavisi
bir radyoda sıkışmış şarkının mavisi…

işte göğsümüz nasıl ferah, göğsümüz tıklım tıklım
göğsümüz sessize vurulan kapı!

arada bir darılmak lüksümüz olabilir
insanız kırılabilir içimizdeki buzlu cam
orada kurtlar bile uluyabilir
orada bir orman öğütür korkusunu!

yine ellerimiz en çok yakışandır bize
senin elmayı bölüştüren yavru ellerin
sevdayı ütüleyen ince ve titiz
ellerin bir terzinin düşürdüğü!

biliyorum yan yana geldiğimizde
köpürüyor tortusu birlik olmanın!

kaçak yolcularını taşıyor sanki mutluluk sözcüğü!

her şeyden geçiyoruz, benden, senden, bizden,
ağzımızdaki sokak köpeklerini taşlayarak
sonra kan bağımız ortaya çıkıyor gül ile.

bir oğul büyüyor
sözlerimizin birleştiği yerde.

aşkın öğelerini buluyoruz.



ÖYKÜSÜ

Bu şiir, sevgili oğlumun doğumundan yaklaşık olarak beş ay sonra yazılmıştır. Gündelik hayatta herkesin karşılaşabileceği, karşılaştığı bazı sorunlar ve sonrasında ortaya çıkan anlaşmazlıklardan biri eşimle karşımıza dikilmişti. Orada öylece duruyor, yüzümüze bakıp sırıtıyordu. Neyse ki, sorun büyük değildi ve bir iki saatliğine de olsa oluşan kırgınlık, yerini mutluluğa bıraktı. Laf aramızda hata ve suç benimdi:) Bu, çoğunun önemsemeyeceği sorun ve kırılma hali, eğer içinizde bir şairi kundaklıyorsanız, jilet keskinliğinde dizelere ve sinekkaydı bir şiire dönüşebiliyor. İyi ki de dönüşüyor. Yoksa, şiirsizlik, çekilecek gibi bir dert değil!