Genel Yayın Yönetmeni : MAKSUT KOTO Editör : ENSAR SARGIN

‘’BİR AŞK ŞİİRİ - FATİN MUMCU

‘’SELAM OLSUN O SONSUZ AŞKLARA’’  ŞİİR DALI E-DERGİ




















Bir gün seninle buluşacağımı
Düşündüm hep.
Karşı geceden bakılınca
Ufuk falan da gözükmüyordu üstelik.
Hep
Hiç.
Bir kibrit tokurtusuymuş meğer
Cebimde taşıdığım heyula.
Sen de yanında gezdiriyormuşsun onu.
Elimde olmayan sebeplerden dolayı
Acele etmedim hiç.
Hiç
Hep
Hep
Hiç.
O yosma.
O kara memeli orospu olmasaydı eğer
Eğer seninle buluşacağımı düşünmeseydim hep.
Hiç
Hep
Belimde parabellum.
İnsanların arasına karışacaktım..
İstanbul’da  ’’



‘’BİR AŞK ŞİİRİ

Dünyadan kurtulmanın yollarını aradım.
Olmadı.
Sana çıktı piyango da be morti.
Oturaklı bir düş gördüm..
Kıçımda donum yokmuş
Başım göklere ermiş.
Geride bıraktığım
Beş adam boyu neşe.
Meğersem onun kalbi seninkine değermiş.
Sözüm sana bilmece.
İşte çıktım ortaya.
Varlığını içeyim
Memeni dişleyeyim.
O evin panjurunda yazıyor bütün bunlar.
Duyduğun
Etimin kızaran yüzeyleri.
Kokusuna doy aman.

Tatlım inan ki insan hiçliğe gömülüyor
Bakmak için Allahın görüsüyle dünyaya.

Ya ya…

Bıraksa.
Üzerime çıkarsın.
Sana yaşam sevinci olur erkekliğim ‘’


ÖYKÜSÜ


‘’ Bu şiirin bir öyküsü var mıdır, gerçekten. Kendimi zorluyorum da; bu şiirin öyküsünü yazmak mümkün görünmüyor, buradan. Ama bir şiire bir öykü uydurulabilir, pek ala. Değerli Maksut, ‘Bir şiir gönderirimsin? Öyküsünü de yazarsan iyi olur…’, dediğinde, ben bu isteği,’Bir şiir gönder, öyküsünü de uydur…’ şeklinde tercüme ettim ve bu şiirime bir öykü uydurdum. İster inanın ister inanmayın;

   Bir varmış bir yokmuş, bir adam varmış. Bir de kadınlar, varmış. Adam bir dağ başında yaşıyormuş. Kadınların yaşayıp yaşamadıkları ise, belli değilmiş. Adam bu duruma çok içerleniyormuş. Ama elinden de bir şey gelmiyormuş. Bir gün ormanda yalnız başına dolaşırken başka bir kadınla karşılaşmış. Çok korkmuş adam. Kadın adamı korku içinde görünce, ne olur benden korkma, ben senin korktuğun kadınlardan değilim, demiş ve adamın elinden tutmuş. Adam rahatlamış. Korkusu da geçmiş böylece. Ve kadının yüzüne bakmış… Kadının yüzündeki kadınları görmüş. Çok şaşırmış adam. Hiçbir şey düşünmeden kadına demiş ki; ‘Bu ormandan birlikte çıkabilir miyiz, benimle birlikte evime gelir misin? Birlikte uyuyabilir miyiz? …’ Derken, birlikte uzaklaşmışlar. Ormandan çıkmışlar. Adamın evine gitmişler, birlikte. Uzaklaşmışlar… O gece birlikte uyumuşlar. Adam bir rüya görmüş o gece. Sabah uyandıklarında, gördüğü rüyadan hatırlayabildiklerini kâğıda geçirmiş adam. Yazdıklarına da ‘bu şiir’, demişler.’’