
Ey otun gövdesine yoldaş böcek
Yuttuğun tableti varoluşçuluğun
Gönlündeki okyanusu yapaylaştırıyor
Kırıldıkça kolları güvenin
Savrularak koştuğun bayır aşağı
Sıfatlar dikiliyor incindiğimiz yağmura
Şarj etmek için görkemli yalnızlığı
Sussan kan sızdırıyor acı
Bağırsan taşlaşan pıhtı
Çıkıp sokağa, düşünme diyorum
Güneşin dili toprağın göbeğinde bak
Ceviz yapraklarıyla siliniyor hüzün
Kahretsin alışkanlık mı bu!
En son ne zamandı
Çiçek damlayan ağaca teşekkür etmek
Balkonlarda telaşı davet sofrasının
Gazoz kokusuyla öpülen çocuk sesi
Bitkinlik istemese de yırtıyor yüzünü
İstemesen de baharın göğsünü poflatan
O deli dolu pınarı yaşıyorsunun
Eyvah! Yine mi var oluyoruz yoksa