''Herkese birer şiir dalı uzatıyoruz. Siz neredesiniz'' ŞİİR DALI E-DERGİ
Altamira Bir Bilgisayar Markası Olabilir mi?
Kimi iletişim bilimcilerin dahi; kimlerininse şarlatan olarak nitelediği Marshall Mcluhan “Matbaa teknolojisi kamuyu yaratmıştır. Elektrik teknolojisi ise kitleyi yaratmıştır. Kamu, her biri ayrı, kişisel, sabit bakış açısına sahip kimseler olarak ortada dolaşan ayrı ayrı insanlardan oluşur. Yeni teknoloji, bu konumu, bu ayrı ayrı bakışları lüks saymakta; bunları bir kenara bırakmamızı istemektedir.” der Yaradanımız Medya’da. 1990’ların başlarında bulunduğu kehanet çoktan gerçekleşmiş elektronik medya araçları sayesinde dünya hızla ‘küresel köy’ e dönüşmüştür.
Günümüzü de geleceğimizi de epey meşgul edeceğe benzeyen bir alandır medya teknolojileri. Hemen tüm sosyalbilimler alanlarını etkileyen, belirleyen, neden-sonuç ilişkileriyle dinamik bir tartışma, uygulama ve araştırma alanı olarak gözükmektedir. Medyanın beşinci kuvvet olarak kendini göstermeye başladığı 90’larla birlikte yeni çağın dili bu yeni araçların hakimiyetiyle belirlenmeye başlanmıştır. Elbet çağ araçlarına, üretim ilişkilerine uygun bireyini de yeniden üretecektir. Ki bu baş döndürücü bir hızla gerçekleşmektedir.
Bugün elektronik çağın yerlileri ve göçmenleri arasında eskinin bildik kuşak çatışmalarının dışında, ondan çok farklı başka bir şey yaşanmaktadır. Biz belli bir yaşın üstündeki göçmenlerin yeni çağın yerlileri- yeni kuşaklarla bir dil tutturabilmemiz uyumlanma süreçlerindeki yetkinliğimiz, hızımız, değişme arzumuz vb. paradigmalara bağlıdır.
Sosyal medya ve elektronik ortamla bağı olmak bugün yaşama katışmanın gösterenlerinden biri olarak algılanmakta. Bu algı politik hareketliliklerin oluşup yaygınlaşmasından, sanat pratiklerinin kamusal alana hızla girmesine kadar pek çok etkileşim alanı-özne ilişkisini de belirlemektedir.
Diyorsunuz ki sorunuzda internetin dergicilik üzerindeki olumlu ve olumsuz etkileri nelerdir?
İnternet neresinden bakılırsa bakılsın bir araçtır. Ancak araç mesajdır algısı üzerinden de yürürsek; bu araç o kadar da pasif, bağsız, bağımsız bir araç değildir. Özneleri pasifleştiren bir güce de sahiptir.
Kamunun kitleye bu araçsal ilişkilerle evrildiği bir çağda, aracı reddetmeden, ondan yararlanmanın sağlıklı ve bilinçli yollarını bulmak elbette mümkün. Hatta bu mümkünlük ve olanaklar daha demokratik, daha çok sesli bir yeni kamunun oluşmasını sağlayabilecek niteliktedir. Bu yeni kamu elbette yeni bir edebiyat kamusunu da içerir.
Önemli olan araçla kurulan bağın niteliğidir. Bu da aslında bizim dünyayla kurduğumuz bağın niteliğiyle doğrudan ilişkilidir. Vicdanımızla, politik algı ve tutumumuzla, ahlakımızla ve ördüğümüz derinlikli nitelikli sanat ilkelerimizle bir yol yürüyorsak dünyada çok nitelikli örneklerini bildiğimiz edebiyat dergilerinden biri olmak hiç de uzak bir ihtimal değildir.
Yolunuzun açık olmasını dilerim.